sözü böldük evvelinde
yetmedi şiiri şarkıyı böldük
bir sağa bir sola attık
bir yanımızla sevdik
bir yanımızla kabullendik
diğer yanımız alçaktı bu yüzden
diğer yanımız eksik
tamlığımızın özlemiydi
burnumuzun direğini sızlatan
aynı ekmeğin damağımızdaki fakir tadı
aynı maşrapadan yudumladığımız suyun serinliği
böldük BİR olanı
böldük biz olanı
böldükçe artmadık çoğalmadık
böldükçe eridik
böldükçe azaldık
ne suçu vardı renklerin
kırmızıyı yeşile hasret bıraktık
güvercine yalan söylettik
şahine örselettik güvercini
düştü toprağa beyaz kanatları
gecenin karanlığında ay ve yıldız kefen oldu narin bedenine
bülbüller ağıt yaktı kendi lisanı ile
dilin ne suçu vardı
dinin ne günahı
duayı unuttu kalplerimiz
belayı diledik Allah'tan
geldi bela kapımıza
çaldı tokmağı ölümle birer onar
bölünmeyen anaların acılı yüreğiydi
sulhu dileyen kalpleri
gözlerinden akan yaşlarıydı
bir de umudu yaşatan memleket toprağıydı bölünmeyen
yağmurla buluşunca bizi bize hatırlatan
bir çocuk gülüşü kadar taze
bir ihtiyar yüzü kadar kadim
fırtınalar diyarı Anadolumuz vardı
bizi olduğumuz gibi bağrına basan
özgürlüğümüz... 14 Ekim '15 H.
Bölündük