top of page

Ateşin altında kocaman bir yürekle doğar savaşın çocukları

İki çakıl taşı ile açarlar dünyaya gözlerini

Analarının ağıtlarıdır ninnileri

Hiç tanımadıkları babalarının hasretidir suskun dillerinde

 

Onlar savaşın korkusuz melekleri

Ama kahraman olmak için henüz çok erken

Kuracak hayallerin, arkasından koşacağın topların

Havalandıracağın uçurtmaların

Yeni elbiselerinde uyanacağın bayram sabahların

Korkuyla sığınacağın kucakların olmalı sıcacık

 

Körpe gözlerinden çalınan masum bakışların

Boyundan büyük işlere kalkışmaların

Ölüm ile saklambaç oynayışların

Acı zindan hikayelerinde kendine yer arayışların

Küçük bedeninde devleşen baş kaldırışların

Bir sapan bir taş ile özgürlüğü haykırışların

Seni,  çocukluk hazinenden mahrum eden dünyanın utancı olsun

 

Sen  kefene sarılmış yaralı bedeninle git bu kirli dünyadan

Bir melek daha eksilsin şeytanların cehenneminden

Vebalini bırak git zalimlerin, dilsiz iblislerin üstüne

Atamadığın taşların ebabil kuşlarına emanet

Bağrı yanık anan baban yeni doğacaklar için dayanacak

Direnecek onurlarını yaşatacakları topraklarında

Umut tohumlarını ekip gelecekler bir gün cennetine

 

Ey Filistinli çocuk

Hiçbir savaş sonsuza dek sürmez

Bil bunu yavrucuğum

Gün gelip  çocuklar sevinç çığlıkları attığında anavatanında

Sen ölüme çelme takmış yaşlı bedeninle

Yüzünde buruk bir tebessüm ile dalarken  geçmişe anlayacaksın

Çocuklar ölmezmiş, ölen büyüklerin vicdanıymış meğerse






 

Savaşın meleklerine…

Please reload

bottom of page