top of page

Süha Derbent

Vahşi kedilerin peşinde bir yaşam

Zamani yine zamana armagan eder, fotograf sanatçilari. Fotografi sanatsallastiran ise yakalanan siradan detaylarin objeyi özellestiren yorumlanisi olsa gerek. Dünyada degisim sürecinin bu kadar hizli yasanmasi, tükenen degerlerin varlik kanitlarini, gelecege tasima endisesini daha da körüklüyor. Dünya üzerinde milyonlarca objektif ve vizör amatör ya da profesyonel olarak hayatin bir kopyasini yasama hediye ediyor. Onlardan biri de deneyimli objektifi ile binlerce ani bir o kadar karede ölümsüzlestiren Süha Derbent. Derbent, kendini vahsi yasam fotografçisi olarak görüyor ama onun için yaptigi isi nasil tanimlandigi degil tasidigi amaç önemli. Dogal yasami tehdit eden yok olus sürecinde gelecek nesillere geçmisin izlerini armagan ediyor. Özellikle de çok kisilikli olarak degerlendirdigi kedilerin temel davranislarini kayit altina aliyor. Her idealist gibi onun da yolu uzun ve mesakkatli; o yedi büyük kedi ile bulusmasini tamamlamak için daha çok yol kat edecek gibi...



 

 



 

Ilk fotografçiliga basladiginizda vahsi dogayi fotograflamak gibi bir idealiniz var miydi?



 

 


Hayir. Sizin de tahmin edeceginiz gibi ülkemizde insanlarin egilimlerini ortaya çikarmak gibi bir egitim yok. Bu ise tamamen rastlantisal olarak basladim. Önce seyahat fotografçiligi yaparken bir çok ülke gezdim. Aslinda benim özellikle hayvan davranislarina özel ilgim var. Çok pahali ve sponsor bulmak zor bir is oldugu için bu isle ilgili bir girisimde bulunmamistim. Bir gün yaptigim islerin medya geri dönüsümlerinden memnun kalan sponsorlarimdan bir tanesi ki hala sponsorum Emirates Airlines yetkilileri bana ödül olarak bir Afrika seyahati organize ettiler. O sekilde basladim. Ve düsündüm ki demek ki sponsor kendiliginden geldigine göre ben de bulabilirim. Zaman içerisinde hem seyahat fotografçiligini bir süre devam ettirip, ama bu isle ilgili sponsor arayisimi sürdürdüm. O yillarda sponsorlugumu yine ayni kurum yapmistir. Yumusak bir geçisle bu ise dogru geçtim. Bu ise basladigim andan itibaren de baska hiçbir sey çekmiyorum. Sadece vahsi doga çekiyorum


Neden vahsi yasami fotografliyorsunuz?


Bir kere seyahat fotografçiligi yaparken sunu farkettim. Eger siz sadece bu ülkeyi çekiyor olsaniz bile seyahat fotografçiligi yapan insan sayisi ve rekabet çok fazla. Ve çok genis de bir alan. Bir de benim gibi dünyanin baska yerlerine gidiyorsaniz, rekabet edeceginiz insanlarin çalisma kosullari ile sizinkiler kiyaslanmayacak kadar iyi. Ve onlarla bu kosullarda rekabet etmem mümkün degil. Kendime baska bir uzmanlik alani belirlemeliyim diye düsündüm ve bunu yaparken idealistçe bir tavirla sevdigim seyi yapmaktan yana tavir aldim. Tabiki kolay bir süreç olmadi benim için çünkü bu is hiç bilinmeyen ve ülkemizde hala daha az ilgi gören bir konu. Dolayisiyla zor bir süreç geçirecegimi o zaman da biliyordum. Ama birazcik inat ettim. Bu gün birisi vahsi kedi fotografi almak isterse benim arsivimde otuz bin kadar var. Dolayisiyla bu ciddi bir birikim. O birikime ulastiktan sonra ancak biraz daha rahat kosullara kavusabiliyorsunuz. Ama sunu da söyleyeyim alani mümkün oldugu kadar daraltmaktan yanayim ben. Ama ben bunu tam olarak yapamadim. Çünkü dünyadaki yedi büyük kedinin tüm davranislarini görüntülemeye bir insanin ömrü yetmez. Yine sonuna ulasamayacagim bir sey var aslinda. Ben de yapabildigimi yapacagim.



Fotografta tema mi önemli teknik mi?


Bir isi yapmanin o ise uygun dogru ekipmanlari seçme zorunlulugu var. Bunun eksikligi istediginiz temayi olusturmada size aksakliklar çikarir. Asla öncelikli olan ekipman ya da teknik degildir. Teknik bilgi sizin kafanizdakini hayata geçirebilmek için kullandiginiz bir araçtir. Bunlar demin de dedigim gibi kaliteli ekipmanlariniz olursa bunu daha kolay hayata geçirirsiniz. Tabi ki burada olan tematik yaklasimdir.Ben eskiden fotograf çekmek için seyahat eden biriydim. Ama simdi ben birazda orda olmak için fotograf çekiyorum. Fotograf çekmek ve seyahat etmek ayni noktaya geldi. Mesela Sibirya kaplani hiç görmedim. Çekemeyecegimi bilsem bile ben gidip tanismak istiyorum oralarla. Modern dünya ile vahsi dünya arasindaki farki nasil özetlersiniz? Insanin yasadigi kosullar ne olursa olsun, eger bir baska kosuldan habersiz ise yasadigi kosullari kabullenip, her yerde mutlu olabilir. Insanin oturdugu yerden fark edemeyecegi ve benim için de en önemli çikarim insan hayatinda en belirleyici sey iklimdir. Gidip gördügüm yerlerdeki birçok sey buna isaret ediyor.


Sizi en çok etkileyen cografya ve yasam hangisiydi? Neden?


Gittigim yerlerde ben isimden baska bir seyle ilgilenemiyorum. Afrika’ya gittigim zaman ben çok fazla insan görmüyorum. Sehirde hele de tek bir ülkede çalisacaksam bir ya da iki gece kalirim. Hemen ormana gidiyorum. Rehberim, iz sürücüm ve asistanimdan baska kimseyi göremiyorum. Bir turist bile benden çok sey görüyordur gittigi ülkede. Sehirde geçirecegim zamani yaptigim isle ilgili yayin ve makaleleri toparlamak için yayincilarda, kütüphanelerde vakit geçiriyorum.Eski zamanlari simdilerde fosillerle yasatmaya çalisiyoruz.

 


 

 

Dogal yasamin tahribati sonucu simdileri de gelecekte fotograf ve görüntülerle mi yasatacagiz. Ne dersiniz?


Bugün çocuklarimiza bazi canlilarin fotograflarini gösteriyoruz. Soylari tükendigi için. Son yüzyilda üç ya da dört tür kaplan türü tükendi. Bunlarin hepsinin tükendigi bir gün, fotograflarini birbirimize gösterdigimiz bir gün diye bir sey olamaz. Çünkü bu öyle bir zincir ki, bu bizim de yok olusumuzun garantisidir. Bu anlamda çok önemli dogayi ve hayvanlari korumak. Insanoglu basindan beri dogayla mücadele halinde olmus. Dogayi yenmek yerine onunla uyumlu olmayi hedeflemek gerekir. Doga yenebilecegimiz bir sey hiçbir zaman olmayacak. Sonra onun bize verdigi dersler altindan kalkamayacagimiz kadar agir oluyor. Dolayisiyla uyumlu olmayi ögrenme süreci denebilir buna. Her gün üç canli türü tükeniyor. Son iki yüzyilda altmis tür memeli tükendi. Önümüzdeki yüzyilda yeryüzünde varolmus memeli türlerinin yarisi yok olmus olacak. Dünyada bu tür hayvanlara ve dogaya destek veren birçok kurum var. Bizim ülkemizde ise henüz çok basinda isler. Benden sonraki neslin bu anlamda bizden daha iyi seyler görmeye aday oldugunu düsünüyorum. Ama tükeniste daha fazla olacak.


Bir obje ya da bir manzaraya baktiginizda hangi his sizi o ani görüntülemeye itiyor? Yani sizi deklansöre basmaya iten his nedir?


Ben bir hayvani fotograflarken hayvanin portresini çekmenin disinda, onun temel davranislarini görüntülemeye çalisiyorum. Hayvanlarda temel güdüler üç tane; avlanma, beslenme ve çiftlesme. Fakat bu temel davranislarda cografya ve iklime göre farkliliklar gösterebiliyor. Dolayisiyla bir hayvan Afrika’nin Savana ormaninda baska türlü avlaniyor, yine Afrika’nin çöl ortaminda baska türlü avlaniyor. Dolayisiyla yasadiklari cografyadaki tipik temel davranislarini görüntülemeye çalisiyorum.



Korkuyor musunuz vahsi dogada?


Tipik korku tanimi ilgili seyleri söyleyebiliriz. Karsimdaki hayvandan ilk baslarda korkuyordum. Ama artik ögrendikçe bir korkum kalmadi. Bir aslan yerde yatarken onun ayaga kalkacagini birkaç dakika önceden davranislarindan anlayabiliyorum. Kalktigi zaman avlanmaya mi, beslenmeye mi, baska bir aslanla iletisim kurmaya mi kalktigini önceden söyleyebiliyorum.b>Bu tür seyahatlerin maliyeti konusunda ne söylersiniz.Bu seyahatler çok pahali. Eger Afrika’ya gitmek istiyorsaniz. Bu is orada bir rant. Tamam oradaki hayvanlar çok degerli ama bizim ülkemizde de Akdeniz ve Ege sahil seridimizde çok degerli. Fakat bizde büyük oteller ve çok oda kapasitesini ön planda tutmusuz. Ama bu kapasitenin daha altinda ama Afrika’daki fiyatlara kalite yakalanabilse, bence ülkeye daha büyük gelir saglayici ve dogayi koruyucu olunabilirdi. Bu gün Afrika’da ortalama bir safari kampinin günlük maliyeti 600- 700 Dolar’in altina düsmez. Çünkü doganin içerisinde az sayida ev vardir. Bu gün arasaniz yer bulamazsiniz. Bu paralar zaten o doganin korunmasi için harcaniyor. 1900’lü yillarin basina kadar Afrika’da av turizmi satan beyaz adam daha sonra biz bu hayvanlarin dirisinden daha fazla para kazanacagini kesfetmis. Ve su anda onu yasatiyor. Eski orman arazisi olan araziler artik doga koruma arazileri haline gelmis. En ucuz safari yapilabilecek safari alanlari milli parklar. Afrika’nin Kruger Milli Parki çok ünlüdür. Milli parklarda hayvani yola olan mesafesinden görebilirsiniz. Crugar milli parki Israil’den büyüktür.


Önümüzdeki dönemlerde projeleriniz neler?


En son geçen yil çevre, saglik ve emniyet konseptiyle, ki bunlar benim sponsorlarimin da marka degerleriydi, BP, Emirates ve Nicon isbirligi ile Afrika’da bir proje gerçeklestirdik. Sponsorlarim bu çalismalari bu yilki basili evraklarinda kullaniyorlar. Bu çalisma benim daha önce yaptiklarimin üzerine yeni bir seyler koymakti. Ama benim asil amacim dünyadaki yedi büyük kediyi fotograflamak. Davranislarini mümkün oldugunca görüntülemek. Ben henüz dördünü görüntüledim. Asya’da kaplan, Afrika’da aslan, leopar ve çita. Henüz görüntülemedigim üç tür var. Bunlarin biri jaguar orta ve güney Amerika’da yasiyor, bir tanesi puma birçok ülkede var. Digeri de kar leopari, Nepal’de ve Sibirya’nin güneyinde yasiyor. Bu üç hayvani da görüntüledigim zaman. Bu üç hayvani da görüntüledigim zaman daha önce çektigim hayvanlarin da fotograflarinin bulunacagi yedi büyük kedi kitabi yapabilirsem. Yedi büyük kedi fotografi çekmis olan dünyadaki 20 kisi arasina girmis olacagim gibi, bu fotograflardan yapilmis ve tek kisiye ait kitaplar arasinda ilk 10’a girmis olacak. Çünkü yapilmis kitaplarin büyük çogunlugunda fotografçilarin fotograflari toplanarak yapilmis. Bu proje için sponsor arayisi içerisindeyim. Bu üç kedinin görüntülenmesi için sponsor olacak firmaya daha önce çekmis oldugum fotograflarin da yayin hakkini vererek Yedi Büyük Kedi kitabinin da telif hakkini vermis olacagim.


Yaptiginiz isi tam olarak nasil tanimliyorsunuz?


Vahsi yasam fotografçiligi.Bu alanda egitici kitaplar yazmayi düsünüyor musunuz?Ben o konulardan açikçasi uzak durmaya çalisiyorum. Çünkü birseyi iyi yapmak ile, ki iyi yaptigim tartisilabilir, onu ögretiyor olmakla arsinda fark var. Ama temel fotografçilik dersi almis insanlara vahsi yasam fotografçiligi ile ilgili temel bilgileri aktariyorum. Ama bunlari toplu olarak degil. Birebir veriyorum bu dersleri. Hatta su siralar bir sürü insan benim rehberligimde Afrika’ya gitmek istedi. Ama benim bir acentam ve rehber belgem olmadigi için varolan bir acenta ve rehber esliginde bir organizasyon yapma fikri gelisti. Yakin bir gelecekte bunu hayata geçirmeyi planliyoruz.

 

Yaptiginiz is sosyal ve aile hayatinizi nasil etkiledi?


Sosyal yasamimi elbette etkiliyor. Ama bu bir seçim elbette. Siz beni arayip her aksam evde bulabilirsiniz. Gece hayati denen seyin içerisinde hiç olmadim. Mecbur olmadikça evden çikmam. Evde internet basinda olurum. Otuzbin dialik bir arsive sahip olunca ve teknoloji sürekli gelisince benim bunlari dijital ortama aktarmak için sürekli bir tarama isiyle ugrasmam gerekiyor. Interneti çok önemsiyorum. Çünkü ben ilk sponsorlarimi hep internet araciligi ile buldum. Benim yüzümü bile görmediler. Projelerimi anlattim, basili islerimi gönderdim. Benim yüzümü bile görmeden bana destek olan firmalar oldu.Ben hayvanlardan dolayi hiçbir tehlike yasamadim ama bir sürü hastalik geçirdim. Üç kez öldürücü Afrika sitmasi malarya geçirdim. Yerel halk gibi hastalaninca tedavi yolunu seçmem gerekiyordu. Yine çok tehlikeli lejonella hastaligi geçirdim. Ama bu riskleri göze almaniz gerekiyor.Ailenizin yaptiginiz ise bakisi nasil?Benim kizim da hayvanlari çok seviyor. O da fotograf çekmeyi çok seviyor. Esim de Afrika’yi çok seviyor. Birkaç kez birlikte gittik. Geçtigimiz yaz BP için hazirladigimiz projeye baslamadan önce üçümüz birlikte gittik. Bir süre kaldilar orada. Birlikte iz sürdük, hayvanlari bulduk birlikte. Zaten dünyadan insanlar çocuklari ile birlikte geliyorlar. Zaten benim kizim birçok yetiskinden daha çok hayvan tanidigi için, birçok hayvan davranisini da biliyor. Bazen ben baska hayvanlarla ilgili seyleri ondan ögreniyorum.
 



Neden vahsi kediler?


Bu tamamen öznel bir sey. Hep derler ya kedi nankördür. Ben buna katilmiyorum. Kedi daha kisiliklidir. Bu yüzden insana fazla yakin degildir. Kendi kisiligini ve davranis biçimini herseyin önünde tutar. Bu yanlariyla beni etkiliyorlar. Bir de ben hayvan davranisi bilgimi giderek arttirmama ragmen hala daha beni sasirtan davranislari oluyor. Mesela bir leoparin nasil davranacagini kestirmek her zaman daha zordur bir aslana nazaran. Güçlü kisilikleri ve bunu ön planda tutuyor olmalari beni etkiliyor. Bir de zor ulasiliyor olmalari. Çekerken oyun oynar gibi bu isin yapilmasi. Orada ben onu ne kadar dogru hisseder ve algilarsam onu o kadar kolay bulur ve onun yaninda o kadar uzun süre kalirim. Dolayisiyla hayvanlari dogru hissetmeye yönelik bir çaba da gerektiriyor. Ve benim yaptigim isi yaparken, fotografçiligin teknik ve estetik bilgisinin birikimimin disinda, ondan çok daha fazla hayvan davranisi bilmek gerekiyor. Yoksa bulamazsiniz bulsaniz risk alirsiniz hem kendinizi hem hayvani riske atarsiniz. Yada buldugunuzda yaninda fazla kalamazsiniz. Kedi kendi bildigini yapar. Bunun tanimi bireysellik, sadik olmamak degil. Çalisma sürenizi etkileyen unsurlar?Bu iklime ve cografyaya çok bagli. Ne kadar profesyonel çekildigine bagli. Mesela bizim ülkemizde çekilen hayvan fotograflari Afrika’da çektiklerimden çok daha zor. Çünkü burada bu isle ilgili hizmet veren bir kurum yok. Bizde vahsi kedi yok. Bu cografyaya iliskin hayvan davranisi birikimine sahip kimse de olmadigi için daha zor çekiyorum. Gittim Bolu’da kurt ve tilki çektim. Ama Afrika’dan daha zordu. Çünkü Afrika’da eko turizmi madencilikten sonra en büyük gelir kaynagi. Dolayisiyla çok profesyonel bir hizmet var. Burada gidip bir ay kalip kurt görmeden dönme ihtimaliniz var.

Please reload

bottom of page